sayfalar

25 Nisan 2010

BUGÜNden...

Deli dolu geçen haftalarda, sessiz sakin geçen pazarları seviyorum.

Bu Pazar da öyleydi. Evden çıkmama günümdü. Aklıma estiği anda elimde her ne varsa bırakıp gidip yattığım, sofrayı hiç toplamadığım, bir odayı akşama kadar gele gide topladığım, bilgisayarda izlediğim dizi her an açık durduğu, hatta bilgisayarın açık büfe misali akşama kadar hiç kapanmayıp canım sıkıldıkça başına geçtiğim harika bir pazar.

Bu pazarın son saatlerinde yaklaşık 4-5 aydır düzenlenmeyi bekleyen kütüphaneme takıldı gözüm. Aylar sonra aldığım kitap korumalık bir ay da öylece rafta bekledi. Şimdi kitapları güzel bir boy, tarz ve yazar sırasına koyup dizme zamanı. Elime Atilla İlhan'ın “kimi sevsem sensin” kitabı geldi. Kapağında çok güzel bir çift yeşil göz...

Öğrenciyken canım çok sıkıldığında raftan bir şiir kitabı alır, herhangi bir sayfasını açar ve “bu şiir, bu gün için, bu an için” derdim. Şiiri hazmettikten sonra da o sayfaya birkaç cümle karalar, tarihi atar, rafa tekrar koyardım.

2 Yıl oldu öğrencilik hayatım biteli... ve 2 yıldır ben bu şiir kaçamaklarını hiç yapmadığımı farkettim.

Elimdeki Atilla İlhan “kimi sevsem sensin” kitabından hemen bir sayfa açtım ve “geçen 2 yıl için” dedim...

görünmez camlara mı çarptım
dalgınlığın aynasında o akşam
bambaşka bir şehre uçacaktım
yıldız yağmurundan sırılsıklam
yalnızlığımda o kadın bekliyordu.

yanlı$ bir hayalin şehrinde kaldım
sevdiği ben değilim anlatamam.
o aşk bu değildi tasarladığım
büyük bir tenhalık nasıl korkmam
korkularım bir canavar doğurdu

bilmem n'apsam nereye kaçsam
ye$il karanlığında ağır tutsağım
gözlerinden çıkmak başlıca tasam
saçlarının zincirinde elim ayağım
kirpikleri süngü takmış bir ordu

bütün saatler bir anda durdu

ATTİLA İLHAN(ayak üstü aşk)

Ama daha sayfasına hiçbir şey yazmadım... O bana özel...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails