sayfalar

4 Şubat 2011

Düğün Hazırlıkları





Kabul ediyorum!!!



Zormuş bu işler… Başkasına akıl vermek, başka biri için organizasyon düzenlemek gibi değilmiş…

Neden bu kadar zor? Ne çok detayı varmış:) Bu kadar telaşeleneceğimi zannetmiyordum. Düğünümde gayet sakin olacağım diyordum…
Sakinliğimden gelinlik modellerine 2 ay kala bakmaya başladım… Ah aptal kafam!! Şimdi deliriyorum resmen:/ Daha bunun davetiyesi, nikah şekeri, çiçeği, eşyası, perdesi, halısı… YETER!!

Sakin olmalıyım, hepsi yoluna girer, girecek, girmek zorunda…

Bu kadar stres yapıyorum ama işe bakın ki düğünüme 2 ay kala tatildeyim :) Gülün ağlanacak halime… Düğün telaşesi başlamadan önce güç toplama adını koyduk biz buna. Vicdan rahatlatıyoruz anca.

Sürekli kendime telkinlerde bulunuyorum “detaycı olma” diye… Beni tanıyanlar buna kahkahalarla gülüyorlar tabi. İlk olarak gelinlik ve balayı konseptlerine ağırlık verdik “can”ımla. O iş çıkışları firmaları gezip otelleri öğreniyor, sonra telefonda bana uzun uzun anlatıyor ben de kararsızlıklar ve “sen bilirsin”lerle işini iyice zorlaştırıyorum… Biz kadınlar gerçekten “ilginç”iz… “Can”ım o kadar uğraşıyor ikimizin de hem içimize hem cebimize sineni olsun diye. Bana anlatıyor, ben önce dinliyorum sonra fikir yürütüyorum sonra kafam karışıyor sonra kararsız kalıyorum sonra sen bilirsin diyorum. İş buradan sonra kopuyor zaten :) Sonra da ben burayı mı istedim diye dırdırlanıyorum :)))) Aslında bunları yazarak kozu ellerimle veriyorum:) Ama bu dönemde (hatta her dönemde) biz dişi cinsine biraz daha fazla anlayış gösterin, bir meleksin canım sen :)

Neyse konu daha fazla dağılmadan devam edeyim…

Ben ise internette sürekli gelinlik modellerine bakıyorum ve hiçbiri içime sinmiyor. Birinin etek modeli hoşuma gidiyor diğerinin üst… O etek ve üst birbirine uyar mı önce o tartışılıyor, bilgisayar elden ele geziyor:) karar veriliyor ki yeni bir soru işareti daha var; peki o model bana yakışır mı? Sonra gelin hanım ayağa kaldırılıyor herkes hayalinde gelinliği üzerimde düşünüyor… Şurası şöyle olsun burası böyle… Ve sonuçta beğendiğimiz modelden bambaşka bir tasarım çıkıyor ortaya. Delirmek üzereyim:)

Tüm arkadaşlarımdan önce evleniyorum… Biri benden önce evlenmiş olsa diyeceğim ne yaptıysanız liste çıkarın aynılarını yapacağım diye. Şimdi onlar beni bekliyorlar hevesle.

Davetiye ve nikah şekerini çok abartmama kararındayız. Gideceğiz, önümüze sunulan alternatiflerden en sıcak geleni seçeceğiz… (İnşallah öyle olur:) )



Hmm bir de fotoğraf konusu var! İşte ennn titizlendiğim nokta. Çok güzel harika olmalı! Stüdyo ya da dış çekim. Elimizde o güne ait tek hatıra onlar kalacak.

Daha mobilya, halı, perde konusuna girmiyorum bile! Düşünsenize “bizim” evimiz olacak. Orada yaşayacağız… İnsan en mükemmelini istemez mi? Şükür ki o konuda “can”ımla çok önceden fizibilite çalışmasını yaptık. Ortak kararlar aldık ve zevklerimizi orta noktada birleştirdik…
Çeyiz aşamasının temelleri tamamlandı sayılır. Şuanda zevk safhasına geçip ekstraları yapıyorum…

Takıntılı bir insanım kabul ediyorum. Her şey farklı olmalı, benzersiz olmalı. Hepsinde zevkim olmalı… Herkese güvenemiyorum maalesef… Sabah istediğim örtünün dantelini yaparken akşam başka bir işin dikişini dikiyorum… İplerine kadar kendim uğraşıyorum…

Bir anneme bir de can arkadaşım anneanneme güveniyorum el işinde. Onların yaptıklarını bile çaktırmadan gelip gidip kontrol ediyorum:)

Ve ara sıra tüm bu koşuşturmalardan geriye çekilip yaşananlara bakıyorum, bir filmi yavaş çekimde (slow motion) izlermişcesine… Herkes telaşeli, panik, koşturuyor, üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyor, herkes mutlu, öyle kocaman bir mutluluk ki içteki burukluğa, boğazdaki düğüme rağmen yüzlerde silinmeyen bir gülümseme var…

Ve ben… Evleniyorum… Gidiyorum… Yeni bir hayata geliyorum… Sanki kendi hayatıma şimdi başlıyorum… Diğer yarımı bulmuşum, yuvamı kuruyorum…

Hazırlıklar zor geliyor şimdi. Beynim düşünmekten, beğenmekten, karar vermekten uyuşmuş gibi. Sonunda kararsız kalışlarımdan ben sıkıldım.


Tüm bu zor gelişlerin, yorgunlukların ardında kocaman ve süper bir huzur var… Biliyorum davetiyem nasıl olursa olsun bizim için gelmiş geçmiş enn güzel davetiye olacak. Nikah şekerim bir dal çiçek bile olsa eminim ki en güzel düşünülmüş şeker olacak. Gelinliğim nasıl olursa olsun ben o gün dünyanın en güzel gelini olacağım. Balayında nereye gidersek gidelim bizim için rüya gibi bir tatil olacak, eşyalarımı nerden alırsam alayım bizim evimiz en sıcak yuva olacak… Ve benim “can”ım dün de bugün de ve yarın da dünyanın gelmiş geçmiş en yakışıklı damadı… Benim beyaz atlı prensim…
Mükemmel olmak zorunda değil her şey… Güzel olsun dünyalara değer… Yüreğim, yüreği ile mükemmel zaten… Samanlık seyran olacak kadar mükemmel… (Kem gözlere şiş!!)
Related Posts with Thumbnails