sayfalar

13 Ağustos 2009

Mihr ü mâh




Mihrimah Sultan, Kanuni Sultan Süleyman’ın biricik kızıdır…
Zamanında Rüstem Paşa, Mihrimah Sultan’a talip olmuştur. Rüstem Paşa’nın bir yandan da sadrazam olma isteği vardır.

Devlet münasebetleri de göz önünde bulundurularak Sultanımız politik bir evlilikle Rüstem paşa ile evlendirilir…

Hürrem Sultan’ın da desteği ile Rüstem Paşa, Süleyman ve Hüsrev Paşaları ekarte ederek 1544 yılında Sadrazam olur. Sadrazam, tüm vaktini ve enerjisini devlet işlerine verdiği, karısıyla gereği gibi ilgilenemediği için, kudretli hükümdarın kızı da kendini hayır işlerine verir. Özellikle, adına yaptırılan iki büyük külliyenin yapımıyla geçirir vaktini: Üsküdar’daki, etek giymiş bir hanım görünümündeki Mihrimah Sultan Camii (İskele Camii) ve gün ışığının her köşede adeta dans ettiği kadınsı edalı Edirnekapı Camii. (Mihrimah Sultan’ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen, yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami!)

En büyük şansı da Koca Sinan'ın mimarbaşı olmasıdır elbette... Mimar Sinan, en uygun yerlere en uygun camiyi -padişahın izni ve emriyle- dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir sihirli simetriyle yapıvermektedir Mihrimah için! Sihirli kısmını anlatayım... Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Camii ile Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii’ni aynı anda görebileceğiniz bir yer tespit edin. Günbatımında (elbette, yılın sadece bir gününde) göreceğiniz muhteşem manzara şudur: Edirnekapı Camii’nin tek minaresinin arkasından güneş batarken, Üsküdar’daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır! “Bu nasıl bir hesaplama, bu nasıl bir estetik anlayışıdır!” dediğinizi duyar gibiyim...

Mimarbaşı, Mihrimah Sultan’a kalbî bir yakınlık duymasaydı; acaba bu harika uyumu yapabilir miydi? Hele bir de Mihr ü mâh, Farsça güneş ve ay anlamına geliyorsa!
Mimar Sinan ki padişahlara bile bu kadar ayrıcalık sunmamışken…

“Ey aşk” dedirtiyor insana değil mi?

Esinlenme: anafilya.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails