sayfalar

21 Eylül 2010

Hayat...


Hayat kocaman bir sürpriz derlerdi… Anlamazdım…
Yani, öyle laf olsun diye derdim ben de. “Hayat sürprizlerle dolu, Hayat kocaman bir sürpriz…”

Şimdi harika bir resme bakarken hayatın sürprizini izliyorum.

Ben hariç herkesin şaşırdığı o kocaman sürpriz:)
“Nasıl” diye soran akıllar, soru işaretlerine hiçbir cevap veremezken, yüzümde kocaman bir gülümsemeyle ben hayata göz kırpıyordum…

Bir anda karar vermenin tadı bu kadar mı güzel olurmuş… Her seferinde dönüp dönüp resme bakıp “aferin” demek…
Ne kadar güzel bir resim olmuş. Ne kadar da yetenekliymişiz, böyle güzel bir resmi hiçbir usta çizemez ki…

Renklerin uyumu, şekillerin birbirini tamamlaması, desenlerin zenginliği, her ayrıntıda saklı ve daha keşfedilmemiş yığınla mana…
Hayat kocaman bir sürprizsin, bu harika tabloya, resme baktıkça seviyorum seni…

13 Ağustos 2010

Abimmmm

Canındır…


Kanındır…


Aynı karında yattığındır…


En büyük kavgaları yaptığın ama kılına zarar gelse canın acıyacağıdır.


Hep yanında ya, hep senin ya o; anlamazsın öyle çok kıymetini. Anladım zannedersin, arada jestler yaparsın, gider kocaman sarılırsın yetermiş gibi gelir.


Yetmez, ne yapsan, ne etsen yetmez. Senden bir adım uzağa gitse oturur içine o kahrolası taş, düğümlenir boğazına o lanet düğüm ağlarsın. Acizce ağlarsın…


Nasıl da sahiplenir bir ağabey kız kardeşini. Bağrına basma denmez ona, yarar göğsünü içine saklar.


Ağabeydir o ya! “Ah” dese kardeşi, dayanamaz ki…


Ağabeyimsin sen benim… Aynı karında yattığım… Acılarımda ellerimden ilk tutan, en sıkı tutansın…

Mutluluğumda gözlerimin ilk aradığı…


Canımdansın sen…


ÇABUK GEL NOLUR...

5 Ağustos 2010

Belki...

NAZAR, KEM GÖZ, FESAT NİYET UZAK OLA...
HAYRLAR BERİ, ŞERLER GERİ OLA...

MUTLULUK, HUZUR, KEYİF DAİM OLA...

4 Ağustos 2010

Belki...

uçmak için kanatlara gerek yokmuş...
yüreği de bulutların üstüne çıkarabiliyormuş insanın...


23 Temmuz 2010

Ben Geldim:)


Tatile çıkmak ister ya insanlar…


Hele hele bazen “tatile çıkmam lazım” ifadesine gelecek kadar bunalır insan. Zanneder ki uzaklaşıp, kafa dinleyip, bambaşka şeylerle ilgilenip şehre dönünce her şey sihirli değnek değmiş misali bambaşka olacak…


O çıkılması şart olan tatillerin arkasında hayata dönüşte yaşantının “milad”ları yaşanacak zannedilir.


Kocaman umutlarla hazırlanan bavula dönüşte hayatın sürprizlerini koymak için yer de bırakılır.


Kimi bütün yaşanılanlardan uzak kalmak için hiç boş, yalnız kalmaz; gezer, eğlenir hatta dağıtır. Kimi ise rafları, çekmeceleri düzenlemek için hep sakindir ve hep kendiyledir. Düşünür, hesaplaşır, plan yapar ve karar verir.


Dönüşte kim ne kazanır belli olmaz. Sonuçtaki kar zarar grafiği genellenemeyecek kadar değişkendir.


Umutla hazırladım ben de bavulumu, hayatın vereceği sürprizlere de yer ayırmayı unutmadım tabi… Zihnimde bir sürü dosya, alınacak kararlar, toparlanacak raflar ve çekmecelerle çıktım yola… Önce dinlenmek lazımdı tabi; sağlam kafa sağlam vücutta bulunuyordu çünkü.


Kendimi biliyordum! Hem dağıtıp her şeyden uzaklaşmaya ihtiyacım var hem de kendimle kalıp hesaplaşmaya…


Şehrimden tamamen uzaklaşıp tatil il sınırları içine girince “gel bakalım” dedim kendime. “görülecek birkaç hesabımız var”:)


Konuştuk uzun uzun günlerce… Sebepler sonuçlar döküldü ortaya. Sonra itiraflar başladı. Hasretin su yüzüne çıkardığı hisler göründü. Yüreğe cesaret, gözlere umut doldu.


Çıkarılacak sonuç aşikâr ortadaydı. Raflar düzenlenmiş, çekmeceler toplanmıştı…


“O zaman” dedim, “dağıtmaya hak kazandın” tadını çıkart…


Gidiş yolunda yorgunluktan kapanan gözler, dönüş yolunda huzurla kapandı. Bekleyen heyecanlara hazırlanmak için dinlendi bol bol…


Valizimdeki her şeyi tatil il sınırları içinde bırakıp, valizimi sürprizlerle doldurdum… “Milad” ın kokusu burnuma gelmeye başlamıştı bile…

Ve işte…

Ey Hayat!!

Ben geldim:))))

19 Mayıs 2010

Farkında Değilmişim

O sesi duyduktan sonra elde olmadan verilen tepki… “Çok özlemişim…”


Farkında değilmişim, sıralamışım bir yere sesleri, kokuları, resimleri… Çoğalmışlar bir köşede.


Farkında değilmişim, yaşamaya devam ederken doludizgin özlemler birikmiş bir yerde.


Farkında değilmişim ne çok kullanır olmuşum son zamanlarda “çok özlemişim”leri…


Ben tek onu, bunu, şunu değil; hayatımda ne çok şeyi “çok özlemişim” farkında olmadan…


Yoksa farkında olmadan ben kendimi de mi “ÇOK ÖZLEMİŞİM” ??

10 Mayıs 2010

BUGÜNden...

Olmasın artık vedalar...
AŞTİ, ağlatma artık beni...
Peronda yalnız bırakıp beni, alıp götürme sevdiklerimi...
AŞTİ vedalara şahit etme beni...

Related Posts with Thumbnails