sayfalar

3 Eylül 2009

'Hayat Güzel'(miş)dir


En keyif aldığım şeylerden biri de kütüphanemin başına geçip okuduğum kitapları süzmektir. Okumayı çok seven ama sevdiğim kadar da yavaş okuyan biriyim.






Gariban çocuklar çok sevdikleri şekerlemeleri, çikolataları ya da dondurmalarını hiiiç bitmesin diye minik minik ısıra ısıra yerler ya... O misal ben de minik minik okurum kitaplarımı. Aslında gariban değil aksine zengin ve açgözlüyüm kitap konusunda:) Bir raf daha hiç okumadığım kitaplarım vardır sıkış tıkış yerleştirdiğim...


Bu akşam da şöyle bir kitaplığımın başına geçtim. Göğsüm kabarık okuduğum kitaplara baktım... Çocuklarıma hatta torunlarıma gösterip övünürken takınacağım eda şimdiden geldi oturdu üzerime:)

Kitap okumanın en keyifli yanı da okurken kitabı, köşesine berisine küçük küçük notlar almaktır kitabın... Okuduğumla alakalı olsun olmasın. O anı hatırlatır ya bana, yeter. Fakat dışarının sözlerinden etkilendiğim yaşlarda kimi "bilgin" sandıklarım; "aman ha kitaplarına iyi bak onları yıpratma" demişlerdi. Ben de o sözü dinlemek için bir ara kitaplarımda içime işleyen sözlerin altını çizmez, kitapla çene yarıştırır misali sağına soluna not almaz olmuştum. (Ne yazık o vakitte okuduğum kitaplara...)


Başta söylediğim kütüphanemin karşısına geçip göğsüm kabara kabara izlediğim kitaplarımdan bir tanesini aldım elime. Kitabın altı çizili yerlerini okuyup, kitabı okuduğum tarihe dönücem güya...

Bir sayfa, iki sayfa, on sayfa ve daha fazlası derken bir baktım hiç not, altı çizili paragraf yok...


Yüzüm düştü, hayalimde yanıma oturttuğum çocuklarıma, torunlarıma karşı mahcup oldum, yüzüm kızardı... Derkeeen bir baktım kitapta ilgimi çeken bir kısım var:)



Kitap İclal Aydın'ın 'Hayat Güzeldir' kitabı. Kitabın ilk sayfasına attığım tarihe göre 2002 yılının başlarında okumuşum. Kitabın kapağındaki bilgiye göre de 5. baskısı. Ya ben okumakta birazcık geç kalmışım ya da kitap çok iyi satmış:)










Kitap, (belki hatırlarsınız) İclal Aydın'ın o zamanlar yaptığı 'Hayat Güzeldir' programından kalan hatıralarının bir toplamı. Günlük tadında. Aralara gerçek hayattan kesitler sunması için kendi el yazısıyla arkadaşlarına -özellikle montajcısına- yazdığı küçük notları barındırıyor. "Programda şöyle yapalım, şu şarkıyı kullanalım..." gibi ricalar... Kibarlaştırılmış direktifler:)



İşte, kitapta kendi aldığım notları ararken bu notlarla karşılaştım... Gözlerim doldu, tatlı tatlı gülümsedim. Hatırladım da bu kitabı 7 sene önce okurken bu notlara bakıp bakıp iç geçirirdim. "Acaba ben de bir gün..." diye başlardım hayal kurmaya...



Hayaller gerçek oluyormuş. Şimdi o notları görünce tekrar başladım yeni hayaller kurmaya:)



Bana yaşattığı bu güzel akşamın hatrına kitaptan da küçük bir alıntı yapalım artık:

<<...

Dünyanın her yerinde zordur kadın olmak... Yalnız kadın olmak, çalışan kadın olmak, dul kadın olmak, dayak yiyen kadın olmak, hem okuyan hem çalışan kadın olmak, siyasetçi kadın olmak.

Çalışırken, severken, sevilirken, anne olurken, çocuklar yetiştirirken, kavga ederken, hayatı toplayıp asık suratlı günleri değiştirmeye çalışırken... Hüzünlüdür kadın olmak. İkna etmeye çalışırken... Anne olduktan sonra beklenmedik bir anda yalnız kalırken, yaşama seyirci kalırken, seyirci bıraktırılırken, bildiği son sınırlara uzaktan bakarken... Ve kahramanlıktır kadın olmak.
... (Hayat Güzeldir '50)>>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails